AVA İNİSİYATİFİ

Galata Kulesi Çevre Düzenlemesi

Bizans İmparatorluğu ile ittifak hâlinde olan Cenevizliler 1267’de, Haliç’in kuzeyinde bulunan Galata’da “Pera” adlı bir koloni kurmuş, bu koloninin hâkimiyet alanını da zaman içinde Bizans tarafından verilen izinlerle genişletmişti. Tepesindeki haçtan ötürü o dönem “Kutsal Haç Kulesi” (Turris Sancte Crucis) olarak adlandırılan kule, bu izinlere aykırı bir şekilde kuzeydoğu yönündeki tepeye doğru hâkimiyet alanı arttırılarak 1335-1349 yılları arasında bölgede yapılan tahkimatın bir parçası olarak inşa edildi. İki devlet arasında o yıl patlak veren savaş, ertesi yıl imzalanan antlaşmayla sona ererken kulenin bulunduğu tepe Ceneviz kontrolüne bırakıldı. Konstantinopolis’in 29 Mayıs 1453’te Osmanlı İmparatorluğu tarafından alınması sonrasında Pera’daki Cenevizliler, herhangi bir direniş göstermeden koloniyi Osmanlı’ya devretti. Kulenin de dâhil olduğu Galata’daki tahkimatta birtakım tahribatlar gerçekleştirilse de Osmanlı Padişahı II. Mehmed’in fermanıyla kuledeki tahribatlar durduruldu ve tahrip edilen kısımlar yeniden inşa edildi. 1509’daki depremde hasar gören kule, 1510 itibarıyla onarıldı. 16. ve 17. yüzyıllarda, savaş esirlerini tutma yeri ve levazım ambarı, 18. yüzyıl itibarıyla Mehterhane Ocağı ile yangın gözleyiciler tarafından bir yangın kulesi olarak kullanıldı. 7 Temmuz 1794’te çıkan yangında meydana gelen hasarlar nedeniyle kulenin boyu kısaltılarak tasarımı değiştirildi. Bu çalışmalar kapsamında, en üst katın her bir yanına yapılan çıkmalı odalar, sofalar ve divanhane eklenerek bu kısım bir kahvehaneye dönüştürüldü. Yangınları duyurma amacıyla da bir kös yerleştirilirken tavan arası ise güvercinlik olarak kullanılmaktaydı. 2-3 Ağustos 1831’de çıkan yangında kulede tahribat oluştu. Kulenin üst kısmı, önceki farklı bir tasarımla onarılarak 1875’teki fırtınada devrilecek olan çatısı hariç- günümüzdeki görünümüne kavuştu.

Projenin amacı Galata Kulesi’nin ve çevresinin estetik görüntüsünü bozan, Yüksekkaldırım Caddesi’ne paralel devam eden, bodrum katında market ve iç mekanlarında çeşitli dükkanların bulunduğu binanın tasfiye edilerek, bu alanın meydana katılmasıdır. Buna ek olarak Galata Kulesi’nin hemen 100 metre yakınında halıhazırda otopark olarak kullanılan boş araziyi değerlendirmek ve kullanıcıya daha çok açık havada restoran ve kafe gibi hizmet alanları sunmak projenin diğer bir amacıdır. Tasfiye edilen binanın yerine setlendirilmiş basamaklar oluşturularak, mekanın kullanıcılar tarafından daha rahat deneyimlenmesi amaçlanmıştır. Oluşturulan setlendirilmiş basamak ve avlu sayesinde kullanıcıların sosyalleşebileceği ortam yaratılmıştır. Avlu içinde binaların altına açılan kafe ve restoran gibi mekanların ortak bir alana açılması toplulukların etkinlik düzenlemesi ve sosyalleşmesini sağlamak.

Konum

Galata, İstanbul

Yıl

2023

Kategori

AVA İNİSİYATİFİ

Alan
PROJEYİ PAYLAŞ